Beyaz Atlı Prens Meselesi…
Özellikle toplumumuzda bir beyaz atlı prens beklentisidir gidiyor…
Lütfen açın gözlerinizi ve hayata bir bakın. Özellikle hanımlar, size söylüyorum bunu.
Beyaz atlı prens yalnızca bir çocuk masalı uydurmasıdır ve çocukluğumuzda inandığımız bir şeye hala inanıyor olmamızdan başka bir açıklaması da yoktur.
Karşınızdakini sürekli yargılarken, yada sürekli mükemmeli ararken gözden kaçırdığınız iki şey olacak;
1-) Kimse %100 sizin hayalinizdeki kişi olamaz
2-) Bakalım siz ne kadar onun hayalindeki kişisiniz?
İlişkiler deneyimlerden ibarettir ve hepsinden öğreneceğimiz çok şey var. Biz bunları göz ardı edip bir çocuk masalının peşine takılırsak tek elde edeceğimiz şey hayal kırıklığı ve bunun sonucu olarak da acı olacak… Oysa mutlulukla da harika deneyimler yaşanabilir!
Kimse kimseyle bir ömür geçirmek zorunda değil, kimse kimseyle her konuda anlaşmak zorunda değil. Yani ne aşk ne de evlilik “ömür boyu garanti kapsamında değil”.
Var olan ilişkinizin keyfini çıkardığınızda ve ilişki eğer biterse (evet bi süre acı da çekeceksiniz bu çok normal) kaderinize küsmek yerine yaşamı dolu dolu yaşamaya devam ettiğinizde her durumda karlı çıkacaksınız çünkü “koskocaman, doyurucu ve mükkemmel deneyimler kazanmış olacaksınız”.
Bir de “acı çekerim” korkusuyla bir ilişkiye başlamaktan kaçınanlar var. Çekin, ne var ki? Acı size bir şey öğretmeyecek mi sanıyorsunuz, tıpkı mutluluğun da öğrettiği gibi… Acı çekme korkusuyla yaşanılacak o harika anlardan vaz mı geçiyorsunuz en baştan? O zaman emin olun ki kaybeden olacaksınız…
Aşk cesareti sever, dürüstlüğü sever, heyecanı sever 🙂
Hadi siz de aşkı sevin 🙂 Ama bir uydurma masalla değil, kendi doğrularınızla!
Keyif ve Kolaylıkla!
Selestia Hülya Karayel
