Kendini Affetmenin Önemi

Kendini Affetmenin Önemi

Spiritüel (ruhsal-ruhani) konularla ilgilenen herkes illa ki duymuştur affetme kavramını ve affetmenin önemini. Evet affetmek çok çok önemli yaşamsal gelişimimizi sağlamamız açısından. Affettiğimizde kendimizi özgürleştiririz aslında, bizi içten içe kemiren ve hayattan geri tutan ne varsa serbest bırakmış oluruz affetmekle. Hatta bazen sadece affederek bile bolluğumuzun bereketimizin artışını gözlemleriz.

Peki kimleri affederiz? Çoğu zaman ailemizi, arkadaşlarımızı, eski sevgililerimiz ya da eşimizi, çocuklarımızı affederiz. Bazen de acı duyduğumuz, kabullenmekte zorlandığımız olayları veya durumları affederiz ki yaşamımızda o olay veya durumları dönüştürebilelim.

Belki de birçoğunuz aylar yıllar içinde onlarca kişiyi affettiniz, onlarca olayı yada durumu affedip kendinizi özgürleştirmek için adımlar attınız. Ama hala bir şeyler eksik gibiydi nedense… Bir türlü istenen özgürlük hali, istenen bolluk bereket ve huzur hali yaşamınıza girmiyordu. Gözlerinizle etrafı tarıyordunuz belki “daha başka affetmediğim kim ya da ne kaldı ki?” diyerek…

Belki de en önemli kişiyi unuttunuz bunca uğraşın arasında! Sürekli etraftaki (yani dışarıdaki) birileriyle ve bişeylerle uğraşmaktan en önemli olanı gözden kaçırdınız; KENDİNİZİ!

Bir insan kendini tümüyle affetmeden ne özgür olabilir bu hayatta, ne bolluk berekete ne de huzura sahip olabilir. Çünkü sürekli yüreğinde içten içe yanıp duran bir kor saklar. Canınız sürekli acırken mutlu, huzurlu, rahat ve özgür olabilir misiniz?

Özümüz tümüyle sevgiden olduğu için affetmeme duygusu bize sürekli olarak acı verecektir çünkü bilsek de bilmesek de hepimiz bir şekilde özümüze, yani sevgiye dönmek isteriz. Ama bir yanımız daima kendini suçlar durur; “onu yapmamalıydım, hep benim hatam, yine üzdüm işte sevdiklerimi, bu işi de beceremedim, ne vardı sanki istediği verseydim” gibi yüzlerce acımasız cümle sarf ederiz kendi kendimize hayat boyu.

Tüm bu suçlamalarımızın farkına varıp kendimizi var olduğumuz her halimiz ile sevmeye açarsak kalbimizi, kendimize kızmak yerine anlayışlı olmaya çalışırsak tüm “hata” dediklerimize, gerçek ilahi sevgiyi o anda yaşamaya başlarız.

Ve unutmamanız gereken en önemli şey; o hata dediğiniz her şey aslında yalnızca “bildiğinizin ve yapabildiğinizin en iyisiydi”. Şu anki bildiklerinizi ve yapabildiklerinizi o an da yapabiliyor olsaydınız o “hata”yı zaten yapmazdınız. Siz sadece o an için elinizden gelenin en iyisini, en doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yaptınız…

Her şeye rağmen kendinizi bir türlü affedemiyor ve bu konuda yardıma ihtiyaç duyuyorsanız Melek Koçluğu seansımızı alabilir ve affetmenin ışığıyla yaşamınızı aydınlatabilirsiniz.

Melek Koçluğu seansımız hakkında daha fazla bilgi ve ücret bilgisi için tıklayın lütfen

Seans randevusu almak için; hulya_karayel@yahoo.com

Keyif ve Kolaylıkla!

 

Selestia Hülya Karayel

 

Bir yanıt yazın